Mikropları yok eden dörtlü! Vücudunuzu kalkana çeviriyor
Vücudumuz her an mikroplarla gayret ediyor. Bakteriler, virüsler ve mantarlar, sıhhatimizi tehdit eden görünmez düşmanlar. Fakat tabiat, bu savaşı kazanmamız için güçlü müttefikler sundu.
Son bilimsel araştırmalar, sarımsak, zencefil, yoğurt ve yeşil çayın mikroplarla savaşta fevkalâde tesirler gösterdiğini ortaya koydu.
İngiltere’den ABD’ye, uzmanlar bu besinlerin bağışıklık sistemini çelik üzere yaptığını ve enfeksiyonlara karşı doğal bir kalkan oluşturduğunu söyledi.
İşte mikropları alt eden bu dört üstün besin ve bilimsel gerçekler…
SARIMSAK: TABİATIN ANTİBİYOTİĞİ
Sarımsak, yüzyıllardır şifa kaynağı olarak biliniyor, lakin çağdaş bilim onun gücünü yeni yeni tam manasıyla çözdü.
Sarımsağın içerdiği allicin hususu, güçlü antibakteriyel ve antiviral özellikleriyle mikropları adeta yok ediyor.
Frontiers in Microbiology mecmuasında yayımlanan bir çalışma, sarımsağın Staphylococcus aureus ve Escherichia coli üzere tehlikeli bakterilere karşı tesirli olduğunu gösterdi.
ABD’deki Maryland Üniversitesi’nden mikrobiyolog Dr. Rita Colwell, “Sarımsak, allicin sayesinde bakteri hücre duvarlarını tahrip eder ve çoğalmalarını mahzurlar. Bu, doğal bir antibiyotik üzere çalışır” dedi.
Sarımsağın yararları yalnızca bakterilerle sonlu değil. Soğuk algınlığı ve grip üzere viral enfeksiyonlara karşı da kollayıcı bir kalkan oluşturdu.
İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nden Prof. Peter Josling, “Düzenli sarımsak tüketimi, soğuk algınlığı riskini %60’a kadar azaltabilir” diyerek bu besinin gücüne dikkat çekti.
Çiğ tüketildiğinde tesirinin daha yüksek olduğu belirtilen sarımsağı, yemeklere ekleyerek ya da bir diş çiğneyerek diyetinize dahil edebilirsiniz.
Yaşlanmaya meydan okuyan 5 mucize besin! Bu liste cildi ve zihni genç tutuyor
ZENCEFİL: MİKROPLARIN KÂBUSU
Zencefil, Asya mutfağının vazgeçilmezi olmanın ötesinde, mikroplarla savaşta bir üstün kahraman.
İçerdiği gingerol ve shogaol bileşikleri, güçlü anti-inflamatuar ve antibakteriyel özellikler sundu.
Journal of Ethnopharmacology’de yayımlanan bir araştırma, zencefilin H1N1 üzere grip virüslerinin çoğalmasını engellediğini ortaya koydu.
Avustralya’daki Sydney Üniversitesi’nden beslenme uzmanı Dr. Joanna McMillan, “Zencefil, bağışıklık hücrelerini uyararak bedenin mikroplara karşı daha süratli reaksiyon vermesini sağlar” dedi.
Zencefilin bir başka avantajı, boğaz ağrısı ve teneffüs yolu enfeksiyonlarını hafifletmesi. ABD’deki Harvard Tıp Fakültesi’nden immünolog Dr. Simin Nikbin Meydani, “Zencefil, antiviral tesirleriyle üst teneffüs yolu enfeksiyonlarının müddetini kısaltabilir” diyerek bu besini övdü.
Taze rendelenmiş zencefili çaya eklemek, bal ile karıştırmak ya da yemeklerde kullanmak, mikroplara karşı muhafaza sağladı.
Hayat kurtaran ve damarları açan üçlü! Kalbe can veren mucize besinler
YOĞURT: BAĞIRSAKLARIN GÖZETİCİ KALKANI
Bağırsak sıhhati, bağışıklığın temel taşı. Yoğurt, içerdiği probiyotikler sayesinde bağırsak florasını dengeleyerek mikroplara karşı güçlü bir savunma sınırı oluşturdu.
Gut Microbes mecmuasında yayımlanan bir çalışma, probiyotik açısından güçlü yoğurdun bağırsak mikrobiyotasını desteklediğini ve patojen bakterilerin tutunmasını zorlaştırdığını gösterdi.
İngiltere’deki King’s College London’dan gastroenterolog Prof. Kevin Whelan, “Yoğurt, sağlıklı bakterileri çoğaltarak bağışıklık hücrelerinin aktifliğini artırır. Bu, enfeksiyonlara karşı doğal bir muhafaza sağlar” dedi.
Ev imali yahut doğal yoğurt, probiyotik tesirleriyle öne çıkıyor. ABD’deki Mayo Clinic’ten Dr. Michael Camilleri, “Probiyotikler, bağırsak bariyerini güçlendirerek ziyanlı mikropların kana karışmasını engeller” dedi.
Günde bir kase yoğurt tüketmek, bağırsak sıhhatini desteklerken bağışıklığı da güçlendirdi. Fakat şekerli yahut işlenmiş yoğurtlardan uzak durulması gerektiği uyarısı da uzmanlardan geldi.
YEŞİL ÇAY: ANTİOKSİDAN VE ANTİVİRAL GÜÇ
Yeşil çay, yalnızca bir içecek değil, birebir vakitte mikroplarla savaşta güçlü bir silah.
İçerdiği kateşinler, bilhassa epigallokateşin gallat (EGCG), antiviral ve antibakteriyel tesirler sundu.
Journal of Functional Foods’ta yayımlanan bir çalışma, yeşil çayın virüslerin hücrelere yapışmasını engellediğini ve bağışıklık hücrelerini aktive ettiğini gösterdi.
Japonya’daki Kyoto Üniversitesi’nden Prof. Hiroshi Yamada, “Yeşil çay, influenza virüsü üzere patojenlerin çoğalmasını baskılar ve enfeksiyon riskini azaltır” dedi.
Yeşil çayın antioksidan özellikleri, bedendeki özgür radikalleri nötralize ederek hücre hasarını önledi.
ABD’deki Tufts Üniversitesi’nden beslenme uzmanı Dr. Jeffrey Blumberg, “Kateşinler, mikroplarla savaşırken bağışıklık sisteminin yükünü hafifletir” dedi.
Günde 2-3 fincan yeşil çay içmek, bu tesirlerden faydalanmak için kâfi. Fakat kafein hassasiyeti olanların tüketim ölçüsüne dikkat etmesi önerildi.
BİLİM NE DİYOR: MİKROPLARLA SAVAŞTA BESLENMENİN ROLÜ
Bu dört besin, mikroplarla savaşta tek başına mucize yaratmasa da, istikrarlı bir diyetin modülü olarak bağışıklığı güçlendirdi.
Harvard Tıp Fakültesi’nden Prof. Walter Willett, “Beslenme, bağışıklık sisteminin temel taşlarından biridir. Sarımsak, zencefil, yoğurt ve yeşil çay üzere besinler, mikroplarla uğraşta bilimsel olarak kanıtlanmış yararlar sunar” dedi.
Yumurtanın tahtını sallayan iki besin! Protein şampiyonları
Uzmanlar, bu besinlerin nizamlı tüketiminin bilhassa mevsim geçişlerinde ve salgın devirlerinde esirgeyici olduğunu vurguladı.
UZMAN TEKLİFLERİ: NASIL TÜKETİLMELİ?
Sarımsak: Çiğ yahut hafif pişmiş olarak tüketildiğinde allicin tesiri azamiye çıkar. Günde 1-2 diş kâfi.
Zencefil: Taze rendelenmiş olarak çaya ekleyin yahut yemeklerde kullanın. Günde 1-2 çay kaşığı ülküdür.
Yoğurt: Probiyotik tesiri için konut üretimi yahut doğal yoğurt tercih edin. Günde 1 kâse tüketin.
Yeşil Çay: Günde 2-3 fincan içerek kateşinlerden faydalanın. Şekersiz tüketmek tesirini artırır.
DOĞAL SAVUNMANIZI GÜÇLENDİRİN
Sarımsak, zencefil, yoğurt ve yeşil çay, mikroplara karşı tabiatın sunduğu en güçlü silahlar ortasında.
Bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, bu besinlerin bağışıklığı desteklediğini ve enfeksiyon riskini azalttığını kanıtladı.
