Özgür Özel’den çok konuşulacak ‘jammer’ tepkisi! “Cumhurbaşkanı hangi ihtiyaçtan kullanıyorsa…”
CHP Lideri Özel, Gazeteci Fatih Altaylı’nın youtube kanalına konuk oldu.
Özel, Altaylı’nın sorularını yanıtlayarak, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Özel, Marmara (Silivri) Cezaevinde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun gittiği bir oteldeki imajlarının medyaya servis edilmesine ilişkin, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından isteniyor, gidilip alınıyor. Oraya kadar o imajlar kimsede yok. Ekrem İmamoğlu’nun gittiği otellere bakıyorlar ve gidip o imajları alıyorlar. İki gün sonra bütün televizyonlarda. Alıyor ve medyaya servis ediyor. Belgeye koymuyor. Neden? Belgeye koyacak bir şey olmadığı için.” dedi.
“CUMHURBAŞKANI HANGİ MUHTAÇLIKTAN JAMMER KULLANIYORSA…”
Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Valizde para olduğunu argüman ettiler. Daha sonra onların jammerların taşındığı valizler olduğu ortaya çıktı. Bu sefer, “jammerlık ne işiniz var?” demeye başladılar. Mevcut Cumhurbaşkanı koca jammer kamyonu ile geziyor. Gittiği her yerde jammer işletiliyor. Cumhurbaşkanı hangi gereksinimden jammer kullanıyorsa bizim de Cumhurbaşkanı Adayımız o gereksinimden kullanıyor. Yasa dışı ortam dinlemesi ve güvenlik sorunu. Suikast teşebbüsleri olabilir. Bu jammer’ın asıl emeli sinyali keserek uzaktan bombanın patlatılmasını engellemek. Ekrem İmamoğlu özelinde de İŞİD’in suikast listesinde olduğu ortaya çıkmıştı. Türkiye’de Cumhurbaşkanı Adayını ya da İBB Liderini havaya uçursa İŞİD için büyük iş olur, Türkiye de işin içinden çıkamaz. Bu yüzden İmamoğlu’nun müdafaa takımı bizim yetiştirdiğimiz bir müdafaa grubu değildir. Prosedürleri de CHP’ye göre uygulamaz.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın güvenlik kameralarının kapatılması ve jammer taşıma süreçlerine yönelik açıklamasına Özel, “‘İçişleri Bakanı böyle bir prosedür yok” diyor. Kendi yönettiği Bakanlığı bilmediğine yoruyorum. Bu bir müdafaa prosedürü. Sayın Erdoğan 7 Mart günü Avrasya’da katıldığı bir iftarda salonun tamamı hatta yürüdüğü her yerin kamerası müdafaa takımı tarafından bantlandı.” diyerek reaksiyon gösterdi.
“ERDOĞAN VE MİT BAŞKANI ZİYARETLERİNDE KAMERALARI BANTLAMAK İSTEDİLER”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın CHP’ye yaptığı ziyarette kameraların bantlanmasının istendiğini bildiren Özel, “Erdoğan partimize geldi. Bantlama istediler. Biz jest olsun diye, “siz birini getirin sistemin başına geçsin” dedik. Geçtiler aygıtların başına istedikleri yerde durdurdular, istedikleri yerde açtılar. MİT Lideri geldi. Sayın İbrahim Kalın. Otoparktan girişi, asansör çıkışı, toplantı odası gidişi bütün kameralarımızı bantlamak istediler CHP’de müsaade verdik bantladılar. Erdoğan’ın hangi programı jammersız?” dedi.
“İBB’NİN JAMMERLARINI BİZ ALMADIK, ENVANTERDE VARDI”
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin evvelki AK Partili belediye liderinin jammerlı minibüsle konvoy yaptığını aktaran Özel, “İBB’nin jammerlarını biz almadık. Son vakitlerde bir iki tane tahminen yeni alınmış vardır tahminen. Emvanterde vardı. Bizden evvel İBB Belediye Liderinin konvoyunda jammer minibüsü geziyordu.” biçiminde konuştu.
“AK PARTİYE İLİŞKİN KURUM VE KURULUŞLAR JAMMER ALIYOR DA İBB’NİN KULLANMASI NASIL SUÇ OLUYOR?”
Milli Eğitim Bakanlığı ve bazı AK Partili belediyelerin jammer satın aldığını vurgulayan Özel, şöyle konuştu:
“AK Partili Kahramanmaraş Belediyesi jammer satın almış. Milli Eğitim Bakanlığı, bakalığın kendisi. Hani diyorlar ya, “İBB’de jammer muhtaçlık duyulacak ne olabilir?” diye. Ulusal Eğitim Bakanlığında oluyor da İBB’de olmuyor. İBB’nin bütçesini düşünün, İBB’deki bir ekip toplantıların dışarıya sızdığını düşünün. Mesela ihale için şartname hazırlanıyor, o şartname birinin eline geçerse tehlikeli. O şartnamenin hazırlanma sürecinin dinlenmemesi lazım. Milli Eğitim Bakanlığı müfredat hazırlığı için mi sinyal kesiyorsun da alıyorsun mesela? Şırnak Vilayet Özel Yönetimi almış en son. Batman Vilayet Özel Yönetimi almış. Van Gürpınar Belediyesi almış. AK Partiye ilişkin dünya kadar özel kurum ve kuruluş alıyor jammerı da İBB’nin kullanması nasıl hata oluyor. Sorunun kendisi algı idaresi.”
“PİYASALAR KAPALIYKEN…”
Özel, İBB’ye yönelik gerçekleşen son operasyonlara ait, “Benim kanaatimce cumartesi olmasının sebebi borsaların, piyasaların kapalı olması. Zira birinci dalgada 50-52 milyar dolarlık rezerv yakıldı. Borsa hukuk ve itimat ister. Bu operasyonda hukuk ve itimat olsa borsanın çıkması lazım. Demek ki bu operasyon hukuksuz ve insanları inançsız hissettirdiği için borsa batıyor. Piyasalar kapalıyken yapmak, yaptıkları işin hukuksuz bir iş olduğunun itirafıdır. Çocukla bayanla uğraşmaya başladılar.” değerlendirmesinde bulundu.
“İMAMOĞLU, TÜRKİYE’NİN GELECEKTE DEMOKRASİYE DÖNME UMUDUNUN SEMBOLÜDÜR”
İmamoğlu’nun hür bırakılması karşılığında aday olmayacağı tezlerine ait Özel, “Sürekli bir güvensizlik yaratmak, kendi taraflarının motivasyonunu yüksek tutmak için… Ne diyecekler? “Biz İmamoğlu’nu suçladık. Hatası neydi? Bizi üç defa yendi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yenecekti. Bu sebeple iftira attık, tutturamadık” demeyeceklerine nazaran dediler ki “Özgür Özel ile pazarlık yapıyoruz. İmamoğlu aday olmama karşılığı salınacak.” Bu vakitten sonra İmamoğlu’nun “ben aday değilim” deme hakkı yok. Zira gerisinde 15,5 milyon insan var. Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin gelecekte demokrasiye dönme umudunun sembolüdür artık. Bundan vazgeçemez.” dedi.
CHP’YE KAYYUM ATANABİLİR Mİ?
Özel, CHP’ye kayyum atanma ihtimaline ait şunları söyledi:
“Bu partinin delegesi yapılan kurultayın akabinde 31 Mart’ta birinci parti olduğumuzu biliyor, her ankette birinci çıktığımızı görüyor, tüzük kurultayında verdiğimiz her kelamı tuttuğumuzu gördü. Bu kurallarda partide işler bu kadar yolunda gidiyorken delege neden yönetici değiştirsin? O yüzden çağırdık, oylamaları yaptık. Partimizde birinci defa çarşaf lise uygulanmaya başladığından beri birinci kere bir genel liderin anahtar listesi delinmeden geçti. Büyük bir birleşme var. Artık ellerinde olmayan gücü varmış üzere gösterenler buradan bir şey bulamayacaklarını görünce, üç beş tane meczup uğraşıp duruyor. Bu adamlar bu işi başarabilirler mi? Bu kadar kötücül bir iktidar varken her şey mümkün, lakin siyaseten iktidar kendisini mahveder.
19 Mart operasyonu bize karşı yapılmış bir operasyonken, en büyük gücü bize verdi. Zira CHP, dik durdu. Yok efendim kurultayı iptal edecekler… Bir öteki yerde bir genel merkez tutarız. Partinin dikine hiyerarşisi sürer. 81 il başkanı partiyi dimdik ayakta tutuyor. Mahalleden zirveye kadar kayyumu değil bizi muhatap alırlar, altı ay bekletirlerse altı ay sonra partiyi geri alırız. Fakat bunların hepsi teknik olarak yapabilecekleri, siyaseten… Aylarca “CHP’ye kayyum” konuşuyordu bütün televizyonlar. Kimse rahatsız olmuyordu, lakin ne vakit biz kurultayı yaptık ve gücümüzü topladık Rasim Ozan “kayyum” dedi hepsi birden ona saldırdı. Niçin? Artık oluru yok. Oluru varken, “bırakın konuşsun” diyorlardı. Sonrasında net sözler, “CHP’ye kayyum atanamaz.'”
İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa’nın asılsız savlarla gözaltına alındığını belirten Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun temel kabahati Erdoğan’ı yenecek olmak, gösterilen “suç örgütü’. İSKİ Genel Müdürünün temel kabahati Kanal İstanbul’a karşı olmak, tez edilen hata “rüşvet vermediği için birisine müsaade vermemek.” Bu kişi gelmiş olmadık imara alışılmamış maden ruhsatı istemiş ve bu ruhsat verilmemiş. Israr ederek ortacılar koymuş lakin kabul edilmemiş. Rüşvet teklif ederek üzeri kapalı şeyler söylemiş, kabul edilmemiş. Bu kişi çok ısrar edince Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığına görüş sorulmuş, verilmemesi tarafında görüş gelmiş. Şahsa yanıt verilince tehdit gelmiş. Tehditler artınca İSKİ Genel Müdürü emniyette başvurmuş ve kendisine muhafaza verilmiş. Artık bu kişi şahit olmuş. Diyor ki, “ben İSKİ Genel Müdürüne rüşvet vermedim diye bana onay vermedi.'” diye konuştu.
“İSTANBULLU’NUN VERDİĞİ KARARA DEVLET BEY’İN İTİRAZ EDECEĞİNİ, DİRENECEĞİNİ DÜŞÜNMEK İSTEMEM”
Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını ait, “Ben Devlet Bey’in “İstanbul’un liyakatli ellere teslim edilmesi yakındır’ı tutuksuz yargılamaya bir dayanak olarak görüyorum. Zira İstanbul’u kimin âlâ yöneteceğine İstanbullunun verdiği karara Devlet Bey’in itiraz edeceğini, direneceğini düşünmek istemem. Çünkü Devlet Bey de gücünü seçmenden alıyor, ben de, Tayyip Bey de. Ben bunu tutuksuz yargılamaya teşvik olarak görmek istiyorum.” dedi.
“BEN KASIM 2025’TE YAPILACAK SEÇİMİN ADİLANE OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
“Ne vakit seçim bekliyorsunuz?” sorusuna Özel, “Ben Kasım 2025’te yapılacak seçimin çok adilane bir seçim olacağını, Türkiye’deki bütün tartışmaları bitirip Türkiye iktisadını süratle kalkındıracağını düşünüyorum. Beş yıllığına seçilmiş Erdoğan. Bu son adaylığında da tartışma vardı YSK “olabilir” dedi, fakat bir sonrakinde yok. Seçim erken yapılmazsa aday olamıyor. Ben diyorum ki beş yılın 2,5’uncu yılında sandığı koy, millet karar versin. “2027’nin sonbaharında yenileyelim” o vakit aday olamaz. Sayın Bahçeli “seçim zamanında yapılacak” diyor. O vakit sorarlar adayınız kim?” karşılığını verdi.
“EKREM İMAMOĞLU 15,5 MİLYONUN ADAYI OLDU”
Özel, İmamoğlu’nun aday olamaması durumunda nasıl bir yol izleneceğini ait soruya şu sözlerle karşılık verdi:
“Ekrem İmamoğlu 15,5 milyonun adayı oldu. Bu vakitten sonra o adaylığı kendi bile değiştiremez. Halka mal oldu artık. YSK seçime sokmazsa o güne kadar adayımız İmamoğlu. İçerdeyse de dışardaysa da. Dışarda olur siyasi yasak tehlikesi vardır, diploma iptaldir geri gelmiyordur, otobüsün üstünde İmamoğlu. Diplomayı iptal edemezler. Siyasi yasak gelirse Ordu’da İmamoğlu, Niğde’de Mansur Yavaş, Muğla’da Özgür Özel. Üç otobüs çalışırız. Ekrem Bey içerde olur biz dışarda olursa… “Efendim kağıt üstünde aday kim olur?” Ona da bir talebim yok benim kendi adımı yazdırmak üzere. Biz halkın adayını seçtirmek için, seçtiremiyorsak yasal pürüz varsa da bir refardumdur bu.
İmamoğlu Silivri’de mi dursun, dışarı mı çıksın? Millet gereğini yapar. İmamoğlu’nu Silivri’de tutup yasak getirsinler yüzde 70’le seçimi alırız, parlamentoda anaysayı değitirecek çoğunluğu millet verir. 15 günde anayasa değişir, İmamoğlu çıkar vazifesine başlar. Formül bulunur. Ne olur? Tayyip Erdoğan için bulunan formül bulunur yahut büyük bir çoşkuyla süratle “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” hazırlığı yapılır. Yeniden de sadığa konur. Bir tarafsız cumhurbaşkanı seçilir. Başbakan olarak yürütmenin başına İmamoğlu gelir. O süreçte tarafsız cumhurbaşkanı, sürece katkı sağlayan milletin gönlüne giren en değerli aktör tarafsız cumhurbaşkanı olur. Bunun ismi Mansur Yavaş olur… Olursa. Benim kendimle ilgili bir tane planım var. Yüz sefer söyledim. Ben Atatürk’ün partisini yüz yıl sonra yine iktidar yapan, CHP’li birini cumhurbaşkanı yapan, Atatürk’ün kurduğu parlamantoya fonksiyon katan süreci teknik yöneticisiyim ben. Tarihe bununla geçmek istiyorum. Özgür Özel’e o günden sonra tatil düşsün.”
