Herkes onları sıradan bir aile sanıyordu… Korkunç gerçek bahçeye gömülü çıktı
İngiltere’nin Gloucester kentinde yarı müstakil bir konutta yaşayan Fred ve Rose West sıradan bir aile üzere görülüyordu. Lakin 1994 yılında polis takımlarının yaptığı aramalarda çıkanlar bu konutun aslında bir ‘Dehşet evi’ olduğunu ortaya çıkardı. Meskenden çıkan kalıntılar West çiftinin en az 10 genç kızı öldürdüğünü ortaya koydu.
Çocuklukları epeyce sıkıntılı geçen, aile içi şiddet ve cinsel istismara maruz kalan Fred West ve Pauline “Rose” Letts 1968 yılında tanıştı. O sırada Fred 27, Rose ise şimdi 15 yaşındaydı. Fred’in daha evvelki alakasından 2 çocuğu olmuştu. 1972 yılında evlenen West çifti sonrasında ise Gloucester kentinde ‘dehşet evi’ olarak bilinen yere taşındı.
Seri katile dönüşen West çiftinin 1967 yılından 1987 yılına kadar çok sayıda cinayet işlediği belirtiliyor. Resmi olarak 10 cinayetten hatalı bulunsalar da bu sayının çok daha fazla olduğu belirtiliyor.
KURBANLAR ORTASINDA ÇOCUKLARI DA VAR
Çiftin kurbanları ortasında kendi çocuklarının olduğu belirtiliyor. West çiftinin meskenlerine gelen genç kızları azap ve cinsel tacizin akabinde öldürerek meskenlerinin art bahçesine gömdüğü öğrenildi.
Kurbanları ortasında, 1971’de Rose tarafından öldürülen Fred’in üvey kızı Charmaine; yeniden 1971’de öldürülen Fred’in birinci eşi Catherine “Rena” Costello; 1987’de öldürülen ve verandaya gömülen kızları Heather West; 1967’de öldürülen Fred’in gebe sevgilisi Anna McFall; ve çiftin elinden vahim sonlarla kurtulan Lynda Gough, Carol Ann Cooper, Lucy Partington, Therese Siegenthaler, Shirley Hubbard, Juanita Mott, Shirley Robinson ve Alison Chambers üzere genç bayanlar da vardı.
CİNAYETLER KIZINA CİNSEL TACİZLE SUÇLANINCA ORTAYA ÇIKTI
Korkunç cinayetlerin çıkış noktası Fred West’in kızı Heather’a cinsel tacizle suçlanması oldu. 1987 yılında kaybolan Heather’ı arayan polisler baba Fred’in durumundan şüphelenmişti. Bir toplumsal hizmetler görevlisinin ısrarlı takibi ile başlayan soruşturma sonucunda 1992 yılında genç kızın öldürüldüğü ortaya çıktı.
Polis grupları, West çiftinin konutunda yaptığı aramalarda dehşetli bir görünüm ile karşılaştılar. Bahçede yapılan hafriyatlarda insan kemikleri bulundu. Bahçe dışında meskenin çeşitli yerlerinde yapılan hafriyatlarda daha fazla insan kalıntısına rastlandı.
Polisin yaptığı sorguda Fresd West evvel kızını öldürdüğünü reddetti. Lakin sorugu devam ettikçe West’in tezleri tutarsızlaştı ve sonunda cinayeti itiraf etti.
TÜM CİNAYETLERİ İTİRAF ETTİ
Fred West sorugulama devam ederken iki kızı daha öldürdüğünü itiraf etti. Bunlardan biri 18 yaşındaki Shirley Robinson, oburu ise polis tarafından 16 yaşındaki Alison Chambers olarak teşhis edildi. Her ikisinin de kalıntıları daha sonra bahçede bulundu.
West, 4 Mart’ta avukatına el yazısıyla bir not iletti ve şöyle dedi: “Charmaine, Rena, Lynda Gough ve kimliği belirlenecek öbür dokuz dokuz cinayeti daha itiraf etmek istiyorum.”
Birkaç saat içinde West, polis tarafından 25 Cromwell Caddesi’ne geri götürüldü ve burada daha fazla cesedin saklandığı yerleri gösterdi.
Daha sonra meskenin bodrumunda İsviçreli öğrenci Therese Siegenthaler, 21, Shirley Hubbard, 15, Lucy Partington, 21, Juanita Mott, 18 ve 15 yaşındaki Carole Ann “Caz” Cooper’a ilişkin olduğu belirlenen kalıntılar bulundu. 19 yaşındaki Lynda Gough’un kalıntıları ise banyo alanında ortaya çıkarıldı.
Polis takımları 11 günde yaptığı aramada 9 ceset buldu. Bu süreçte İngiliz medyasının bir numaralı gündem hususu kelam konusu dehşet konutunda yapılan kazılardı.
HÜCRESİNDE İNTİHAR ETTİ
Fred West 12 cinayetle suçlandı fakat 1 Ocak 1995’te yargılanmadan evvel hapishane hücresinde intihar ederek öldü. Rose West Kasım 1995’te 10 cinayetten hatalı bulundu ve asla özgür bırakılmaması tavsiyesiyle müebbet mahpusa mahkûm edildi. Artık 70’li yaşlarında ve hala hapishanede.
Cromwell Caddesi 25 numaradaki konut, 1996 yılında ürkütücü bir turistik yere dönüşmesini önlemek emeliyle yıkılmış, yerine şu an bir patika yapıldı.
