Su seviyesi yüzde 15’e düştü, İzmir susuzluğa gidiyor: Uzmanlardan yanlış su tüketimi uyarısı
Türkiye’nin 3. büyük kenti İzmir’de yağışların azalması nedeniyle barajlarda da tehlike çanları çalmaya başladı. Kentin içme suyu gereksinimini büyük oranda karşılayan Tahtalı Barajı’nda su düzeyi yüzde 15 düzeylerine geriledi. Tıpkı barajda 2024 yılında doluluk oranı yüzde 30 olarak kayıtlara geçerken, bölgede suların çekildiği görüldü. Yerleşim yerlerinin düzgünce ortaya çıktığı barajdaki manzaralar, su tasarrufunun değerini ortaya çıkardı.
ÖNCESİ, SONRASI
Tahtalı Barajı’nın 2010 yılındaki doluluğu ile şimdiki hali ortasındaki farkı ise fotoğraflar ortaya koydu. O tarihte büsbütün suyla dolu olan Bulgurca Camii, bugün net olarak görünüyor.
‘SU DÜZEYİ YÜZDE 3-5 DÜZEYLERİNE KADAR İNEBİLİR’
TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Çalışma Kurulu Üyesi, Etraf Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in su krizine ait değerli açıklamalarda bulundu. Yaşar, barajların dolum periyodunun Kasım-Nisan ortası olduğunu hatırlatarak yaz aylarında yaşanan düzey düşüşlerinin olağan olduğunu lakin yanlış idarenin asıl sorunu büyüttüğünü vurguladı. İzmir’deki su kriziyle ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı’ndaki su düzeyinin, yağışların az olması halinde Eylül ayında yüzde 3-5 düzeylerine kadar inebileceğini söyledi. Yaşar, “İzmir’in ana su kaynağı Tahtalı Barajı yüzde 15,19 düzeyine düştü, bu son yılların en düşük oranı. Bu düşüş Eylül ayında yüzde 3-5 düzeylerine kadar inebilir. Barajların dolum periyodu Kasım-Nisan ortasıdır; yazın düzeyler daima düşer. Sorun, yanlış su idaresidir, kuraklık değil. Barajlar doluyken bile yüzde 55-60 oranında yer altı suyu kullanılmaya devam edildi. Manisa’daki yer altı suyu 500 metreye kadar düştü ve İzmir hala buradan su çekiyor. Bu bilinçsiz kullanım Gölmarmara üzere kaynakları kuruttu. İzmir’de su tüketimi yazın yüzde 40 artıyor. Zira halk, bahçe sulama, balkon yıkama, süs bitkileri sulaması üzere işlerle suyu israf ediyor. Belediyeler hala hobi bahçeleri açıyor ve suyu boşa harcıyor. Halbuki kurakçıl peyzaj sistemine geçilmeli ve su tasarrufu sağlanmalıydı” dedi.
‘BİLİMSEL SU İDARESİ EKSİK, BELEDİYELERDE HİDROJEOLOGLAR YOK’
Belediyelerin su idaresi konusunda eksik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Türkiye’de kişi başı su potansiyeli bin 310 metreküp, İzmir’de yalnızca 600 metreküp. Bu, su fakirliği demektir. Buna karşın bilimsel su idaresi eksik, belediyelerde hidrojeologlar yok. Tarımda gereksiz su tüketen eserler azaltılmalı, gerekirse yasaklanmalı. Avrupa’da olduğu üzere yasaklar, kısıtlamalar ve tasarruf tedbirleri kural. Su kaynakları havza bazlı planlanmalı, su idaresi siyasete alet edilmemelidir. Yer altı suları acil durumlar için korunmalı, barajlar doluyken asla tüketilmemelidir. Zira su varsa ömür vardır” diye konuştu.
Bölgede yaşayan vatandaşlar da su ıstırabına dikkat çekti. Zülfikar Ergin, “2018’den beri burada yaşıyorum. Barajın bu bölgesi büsbütün kurudu maalesef. Su evvelce yola kadar geliyordu. Bu yıl yağmur yağmadığı için barajdaki düzey azaldı ve vatandaşlar biraz susuzluk çekecek üzere. Tasarruf yapmamız gerekiyor” dedi. Lezgi Ergin ise, “Kuraklık çekeceğiz üzere bu yıl. Yani barajı bu türlü görünce tabi insan kendini rahatsız hissediyor. İzmir bu barajdan su içiyor. Artık su kalmadığı vakit çok ıstıraplar çekeceğiz millet olarak. İnşallah önümüzdeki yıl daha hoş yağmur yağar ve dolar barajlar” açıklamasında bulundu.
