Emekliyi bu hale getirenler utansın! “Oğlumun eski ayakkabısını giyiyorum”
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde emekliler maaşlarının yetmediğinden yakındı. Oğlunun eski ayakkabısını giydiğini belirten bir emekli “Oğlumun eski ayakkabısını giyiyorum. Damadımın eski ayakkabısını giyiyorum. Komşumun da eski ayakkabısı olduğu vakit bana getiriyor veriyor ben onunla geçim çıkartmaya çalışıyorum” dedi.
Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde emekliler maaşlarını yetmediğinden yakındı.
Bir emekli şöyle konuştu:
“Emeklilik maaşımın yetmediğini haykırarak söylüyorum. Her emekliye sorun, emeklilerin kredi çekmeyeni var mıymış sanki? Bir şalvar diktiriyorum üç sene giyiyorum, dört sene giyiyorum. Bir gömlek alıyorum 3-4 sene giyiyorum. Artık şu gömleğe bak üzerimdeki giymiş oldum gömleği bu sene aldım, iki tane aldım. 250 liralık gömlek onu aldım, ona gücüm yetti. Herkes bin beş yüz liralık alıyor, ben onu beşi anlamam. Oğlumun eski ayakkabısını giyiyorum. Damadımın eski ayakkabısını giyiyorum. Komşumun da eski ayakkabısı olduğu vakit bana getiriyor veriyor ben onunla geçim çıkartmaya çalışıyorum. Benim gözüm görmüyor. Evvelden yorgancıydım. Hiç de alamasak ne yapacağız onun da orasını Allah bilir. Acından ölecek adamlardan bir tanesi de benim. Emeklilik maaşı 14 bin 300 lira para alıyorum, onu da fifti fifti yetiriyorum. Hanıma da yorgancılığı öğrettiğim halde bak oradan da bir gelirim olduğu halde ben el üzere gezemiyorum. El üzere gidip de öbür bir yere tatil yapamıyorum. Lokantaya gidip de yemek yiyemiyorum. Aldığım maaşla şayet ben yemek yiyecek olursam lokantalarda benim maaşım kâfi mi? Bir tüp olmuş 850 lira. Bir kundura olmuş bin 500 lira. Her türlü insan geliyor benim yanıma. Geldiklerinde diyor ki “ben bin 500 lira verdim kundura aldım giydim’. Ben ise oğlumun eskisini giyiyorum. Bak kunduramı da gösterebilirim, oğlumun eskisidir. Oğlum eskisini getirdi, oğlum eskisini giyiyorum. Kızıma, oğluma beni muhtaç etmeye çalışıyor.”
“BİZLERİ KÜSTÜRDÜ”
“Hep bizleri küstürdü biz kendine oy vermedik. Niçin oy vermedik? Emekli olarak vermedim kardeşim. Geçim zoraldı, zoraldı. Emeklinin hali ne olacak? Emekli, oğluna, kızına, bak fazlasına demiyorum, oğluna, kızına muhtaç olur. Daha ben oğlumdan, kızımdan bir kuruş para almış bir insan değilim. Dört tane bir arkadaşınla bir paça içmeye gidiyorsun, lokantada, önüne geleni çağırıyordun artık o geçti o geçti. Geçti Bor’un pazarı mühleti eşeğini Niğde’ye. Dört şahısla bir sabah paça içmeye gittiğin vakit 600 lira para vereceksin hemşerim bu kimin cebinde var?”
“VALLAHİ YOK, BİLLAHİ YOK”
Başka bir emekli, “Emekli olalı 21 sene oldu. Aldığım maaş da 14 bin lira, yetmiyor. Meskenim kira. 7 bin lira mesken kirası alıyorlar, her ay 7 bin lira veriyorum. Elimize geçince yedi bin lira mı kalıyor ne yapıyor, yedi yedi 14 bin lira. Kalan parada gitmiyorum fakat daima borç harç. Kadirli memleketimiz olduğundan yönetim ediyoruz. Hiçbir gelirim yok, sıfır. 25 bin liranın üzerinde olması lazım maaşın. Emeklinin hali harap” dedi.
Başka bir emekli ise “Vallahi yok, billahi yok. Pazara gidip de alırsan yarım kilo, bilemedin bir kilo bir şey alıyorsun. Salatalığı 50 liradan veriyorlardı, domatesi de 40 liraya veriyorlar. Meskene alırken de yarım kilo öbür yok. Vallahi emeklinin hali aşağı sarfiyat, aşağı, tabanı bulur” diye konuştu.
