Tekstil sektöründen yılın ilk çeyreğinde rekor ihracat
AA muhabirinin Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) datalarından derlediği bilgilere nazaran, dokumacılık üreticileri 188 ülke ve özgür bölgeye 2 milyar 423 milyon 266 bin dolar pahasında eser sattı.
En fazla dokuma ihracatı 925 milyon 219 bin dolarla Avrupa Birliği ülkelerine yapıldı.
Sektör, ülke bazında en yüksek ihracatı 196 milyon 354 bin dolarla İtalya’ya yaptı. İtalya’yı 138 milyon 412 bin dolarla İspanya, 135 milyon 732 bin dolarla Mısır takip etti.
Alt mal kümelerine nazaran en fazla dış satım 1 milyar 470 milyon 569 bin dolarla kumaş kümesinde oldu. Bu kümesi sırasıyla 609 milyon 797 bin dolarla iplik, 342 milyon 897 bin dolar elyaf izledi.
En fazla dokuma ihracatının gerçekleştirildiği kent 946 milyon 298 bin dolarla İstanbul oldu. İstanbul’u 382 milyon 245 bin dolarlık dış satımla Gaziantep, 317 milyon 488 bin dolarlık ihracatla Bursa takip etti.
6 Şubat 2023’te yaşanan zelzelelerin merkez üssü Kahramanmaraş ise dördüncü sırada yer aldı. Kahramanmaraş, geçen yıl 180 milyon 323 bin dolar olan ihracatını yüzde 18 artırarak 212 milyon 721 bin dolara yükseltti.
TİM Dokumacılık ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Lideri Ahmet Fikret Kileci, AA muhabirine, dokuma bölümünün 2025 yılı prestijiyle toparlanma ve büyüme yolunda güçlü adımlarla ilerlediğini söyledi.
Küresel pazarlarda daha aktif bir rol üstlenmek için sektör paydaşlarıyla el birliği içinde çalıştıklarını belirten Kileci, “Tekstil yalnızca bir sanayi kolu değil, tıpkı vakitte bir kültür, gelenek ve Türkiye’nin dünyaya açılan en güçlü pencerelerinden biridir.
2025 yılında, alternatif pazarlarda daha yürekli adımlar atarak daldaki varlığımızı global ölçekte daha da görünür hale getirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
“ARTIK ÜRETİMİ DÖNÜŞTÜRME ÇAĞINDAYIZ”
Kileci, bu amaca ulaşmak için sadece üretmenin yetmeyeceğini, üretim biçimini de yine düşünmek zorunda olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Artık üretimi dönüştürme çağındayız. Sürdürülebilirlik temelli, etrafla uyumlu ve dijital teknolojilerle entegre bir üretim modeli inşa etmek, bölümümüzün geleceğe inançla yürümesi için vazgeçilmezdir. Bakanlıklarımızla bu süreçte ağır temas halindeyiz. Her bölgenin kendi dinamikleriyle, coğrafik kaideleriyle, lojistik avantajlarıyla ve dezavantajlarıyla kıymetlendirilmesi ve teşvik düzeneklerinin buna nazaran tekrar dizayn edilmesi büyük değer taşıyor.”
Mevcut sayıların çabalarını desteklediğini tabir eden Kileci, ekonomik göstergelerin toparlanma sinyalleri verdiğini, dal olarak yalnızca bugünü değil yarını da düşünmek zorunda olduklarını lisana getirdi.
