Vatana ihanetten yargılanan çocuklar serbest bırakıldı
Nijerya’da geçtiğimiz ağustos ayında hükümet zıddı şovlara katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan protestoculara yönelik suçlamalar, gelen yansılar üzerine geri çekildi. Vatana ihanet de dahil olmak üzere çeşitli suçlamalar yöneltilen protestocular ortasında 14 yaşındaki çocukların da bulunduğu 30’dan fazla kişi yer alıyordu. Cumhurbaşkanı Bola Tinubu, geçtiğimiz günlerde bu çocukların hür bırakılması için davette bulunmuş, tutuklama ve dava sürecinde yer alan polis ve başka yetkililer hakkında da soruşturma açılması gerektiğini belirtmişti.
Tepkiler ve Görüntüler, Hükümeti Sıkıntı Durumda Bıraktı
Olay, çocukların mahkemede yetersiz beslenme nedeniyle fenalaştıklarını gösteren imajların toplumsal medyada yayılması ile Nijerya’da geniş çaplı bir reaksiyona yol açtı. Gençlerin mahkeme salonunda acı içinde kıvrandığı imajlar, çocukların maruz kaldığı makûs muamele ve uzun süren gözaltı müddetleri üzerine tartışmaları yine alevlendirdi. Nijerya’daki hak savunucuları, bu çocukların durumu için “kurumsal çocuk istismarı” sözlerini kullanarak hükümeti eleştirdi.
Protestolar, Hayat Maliyetindeki Krizi Eleştiriyordu
Protestolar, Nijerya genelinde artan ömür maliyetlerine ve makûs idareye karşı geniş çaplı bir hareket olarak başlamıştı. #EndBadGovernance hareketi ismi altında bir ortaya gelen göstericiler, birtakım bölgelerde güvenlik güçleriyle çatışmaya girmiş, polis yetkilileri çatışmalarda yedi kişinin öldüğünü açıklamıştı. Lakin insan hakları kümeleri bu sayının en az 23 olduğunu tez ediyor. Olaylar sırasında yaklaşık 700 kişi gözaltına alındı.
Uluslararası Reaksiyon ve Hükümetin Adım Atması
Nijerya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bayo Onanuga tarafından yapılan açıklamada, insani işler bakanlığının tüm çocukların itimatla ailelerine dönmelerini sağlamak için görevlendirildiği bildirildi. Ayrıyeten, çocukların uzun müddet gözaltında tutulmalarına yol açan durumların soruşturulması hedefiyle isimli süreç başlatıldı. Amnesty International da çocukların gözaltında tutulmasını “toplanma özgürlüğünü bastırmaya yönelik en ölümcül teşebbüslerden biri” olarak nitelendirdi.
Gözlemciler, hükümetin protestoculara yönelik yüksek baskı stratejisini yumuşatma tarafında adım attığını belirtti.
