Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Aşıla’dan diyanete sert gönderme: Emekli ve asgari ücretliye zekat…
Yeniden Refah Partisi Genel Lider Yardımcısı Mehmet Aşıla, “Maalesef geldiğimiz noktada Diyanet İşleri Başkanlığı, “Fitre ve zekatınızı minimum ücretlilere ve emeklilere verebilirsiniz” noktasına geldi. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Devletin geliri mi yok da az veriyor? Hayır! Yalnızca bölüşümde adalet yok” dedi.
Mehmet Aşıla, partisinin 3. olağan kongresi için geldiği Bilecik’te esnafı ziyaret etti. Ziyaret esnasında taban fiyata orta artırım talebi ile PKK’nın silah bırakmasına dair açıklamalarda bulunan Aşıla, şunları kaydetti:
“Asgari fiyat açıklanırken sendika liderleri Erbakan hocaya geliyor diyor ki, “Efendim yüzde 25 artırım istiyoruz.” O denli deyince Erbakan hoca diyor ki, ‘Siz mecnun misiniz, siz personelin düşmanı mısınız, onların sendikası mısınız? Bu personel yüzde 25 ile nasıl yaşar?’ O vakit herkesin tanım ettiği üzere biz yüzde 100, yüzde 312’ye varan artırımlar yaptık. Lakin maalesef geldiğimiz noktada Diyanet İşleri Başkanlığı, “Fitre ve zekatınızı minimum ücretlilere ve emeklilere verebilirsiniz” noktasına geldi. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Devletin geliri mi yok da az veriyor? Hayır! Yalnızca bölüşümde adalet yok! Bölüşümde adalet sağlanmadığı için birtakım kesitler maalesef sorun yaşıyor. Bizim aslında partiyi kurduğumuzda en kıymetli sloganımız buydu, “Yönetimde adalet, bölüşümde adalet.” Bunu sağlamak için sahalardayız. Şu anda artırım olsa ne olur? Etiketlere müdahale edemiyorsunuz. Yüzde 100 artırım yapsanız da bu işin içinden yeniden çıkılmaz. Yalnızca üretimi teşvik edip, bölüşümde de adil olup herkesi yeteri kadar geçinecek düzeyde bir fiyata kesinlikle kavuşturmamız lazım. Bunun için de Ulusal Görüş lazım, açık ve net.”
“PYD, YPG NE OLACAK, KCK NE OLACAK?”
Terör örgütü PKK’nın silah bırakması tarafındaki gelişmeleri de pahalandıran Aşıla, şöyle konuştu:
“Terörsüz Türkiye’yi kim istemez. Yalnız ben açık ve net şunu söylüyorum, bizim Kürt sorunumuz yok kardeşim. Bizim bölge sorunumuz var. Büyük İsrail Projesi’nin ne olduğunu bilmeden bu sorunları yaşadığımızı da ortaya koyamayız, tahlil noktasında da bir yere varamayız.
Çok hoş, PKK’nın silah bırakması, buna kimse karşı gelemez lakin PYD, YPG ne olacak, KCK ne olacak? Yani Suriye’nin kuzeyindeki Amerika’nın binlerce tır silahla donattığı ordu nereye gidecek? Şayet onlar da silah bırakmayacaksa esasen orada biz bir terör devletine komşu olmuş oluyoruz. Onların da Suriye ordusuna katıldığını söz ettiler. Biz Suriye ordusuna katılmış bir örgüte yarın ‘Silahını bırak’ diyebilir miyiz? Yarın ‘Kardeşim biz Suriye ordusuyuz’ dediğinde ne olacak? Telaffuz hoş fakat aksiyonun ne olduğunu görmek istiyoruz açıkçası. Bu mevzuda bilgilendirilmiyoruz. Bu süreci kim yürütüyor, ne tıp mutabakatlar yapıldı, bu işin sonu ne olacak, bizim üniter yapımız ne olacak? Bir sabah kalktığımızda bir anda federasyonlaşmış olarak mı uyanacağız? Bunlardan Meclis’in de bilgisi yok! Bu bahiste tereddütlerimiz var. Yoksa kim istemez terörsüz Türkiye’yi?”
