Yeniden Refah’tan Erdoğan’ın kongre davetine şok cevap!
Yeniden Refah Partisi Genel Lider Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında AK Parti’nin 8’inci Olağan Kongresi’ne iştirak kararlarına ait açıklamalarda bulundu.
Kılıç Konuşmasında, “Yeniden Refah Partisi olarak AK Parti’nin 8’inci Olağan Kongresine katılmama kararı almış bulunuyoruz. Merkez Yürütme Şuramız ve Genel Liderimiz Dr. Fatih Erbakan’ın bu iradesini satır başlarını sizlerle paylaşmak üzere basın toplantımızı icra ediyorum.
31 Mart 2024 mahalli yönetimler seçimini takip eden süreçte Tekrar Refah Partili belediye liderleri üzerinde oynanan oyunlar baskı ve yıldırma siyasetleri tahammül hudutlarını aşmıştır.
8’inci Olağan Kongre davetiyesini gönderdikleri çarşamba günü bile Türkiye Büyük Millet Meclisi küme toplantısında gece yarısı operasyonlarıyla partimizden koparılan 6 belediye başkanının yakasına AK Parti rozetleri şahsen Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan tarafından takılmıştır.
Yeniden Refah Partisi Önderi Fatih Erbakan:’dan dikkat çeken açıklama: Konutunda boş tencereyle karşılaşan milyonlar iktidarın gitmesini istiyor
Belediye liderlerimizi çağıran sayın Cumhurbaşkanı rozetlerini takan Genel Lider sayın Erdoğan. Bu durumda AK Parti Kongresine ne için katılacağız? Sandıkta kazanamadığınız belediyeleri masada kaptınız, helal olsun, iyi olsun demek için mi? Tekrar soruyorum.
Bu durumda AK Parti Kongresine ne için katılacağız? Masada alamadığınız belediye liderlerini sandıkta alamadığınız belediye liderlerini masada aldınız, helal olsun, güzel olsun demek için mi?” diye konuştu.
Kılıç, kelamlarına şöyle devam etti; “Devletin imkanlarıyla, parasıyla, puluyla, araç gereç ve proje katkılarıyla yarışmak ne mümkün? Siz de biliyorsunuz ki parayı, imkânı, vaatleri bastırıp aldıklarınızın size de bir hayrı olmayacak. Aslında siyasetin tüm etik unsurlarını ayaklar altına alarak transfer ettiğiniz belediye liderlerinin birçoğu 31 Mart seçimleri öncesinde değişik nedenlerle sizin aday yapmadığınız isimler değil mi? Millet iradesiyle seçilenleri seçildikleri partiden ayrılmaya ve transfer olmaya zorlayan bu akım siyasette ikinci el pazarı olarak isimlendirilecek ve utançla anılacaktır.
Yeniden Refah Partisi Genel Lider Yardımcısı Suat Kılıç’tan “Öcalan çağrısı” açıklaması: Yapacağı bir davet varsa, İmralı’dan yapabilir.
Yeniden Refah Partisi olarak biz siyasetin ikinci el pazarına düşmeyeceğiz, düşenlerle de yol yürümeyeceğiz. Seçmenimizin hür iradesiyle seçilmiş belediye liderlerini güç gösterisi için gece yarısı operasyonları ve devletin gücüyle şahsen koparanların yanında hiçbir vakit ve yerde yer almayacağız. Siyasetin sayılardan ibaret olmadığını, adaletin ve hakikatin ikinci el pazarında bulunmadığını anladığınız gün sizin için de çok geç olacak. Eskiye istek olsaydı bit pazarına parıltı yağardı. Bizim eskilerimiz size güzel olsun. Fikir ve hareketlerinizle eskittiğiniz kıymetlerimiz bize emanet olsun. Biz Yeniden Refah Partisi topluluğu olarak milletin gözü önünde yaşanan ulusal irade gaspına karşı dürüst, unsurlu ve ahlaklı siyaset anlayışımızla adım adım iktidara yürümeye devam ediyoruz, devam edeceğiz.”
Erdoğan o isimleri affedecek! AKP’li isimden değişim açıklaması…
Kılıç, TÜSİAD liderlerine yönelik soruşturma ile ilgili de, “TÜSİAD liderlerinin polis marifetiyle göz altına alıp götürülmesini yanlışsız bulmadığımızı söz ettik. Yurt dışı yasağı getirilmesini de yanlışsız bulmuyoruz, adresi belirli. Çağırdığında gelecek isimler gelir ve sözlerini verir.
Fakat TÜSİAD liderlerinin da günah galerisi kabarık. 28 Şubat periyodunda Refah Yol hükümetini iktidardan düşürmek için Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığını sonlandırmak için yapmadıkları kalmamıştı. TÜSİAD Türkiye’de her vakit ve yerde demokrasinin yanında yer alan bir kurum maalesef olmamıştır, olamamıştır. 28 Şubat devrinde iktidarı iş başından düşürmek için, vazifedeki başbakanın başbakanlığını sona erdirmek için vesayet odaklarıyla iş tutan TÜSİAD’ın bugün bu arşivi kendisiyle birlikte yürümektedir.
AKP’li Vekil, İmamoğlu’na çatayım derken mezardaki Kadir Topbaş’ın kemiklerini sızlattı!
Bugün ise TÜSİAD, 6 ayda bir, senede bir, işine gelen hallerde kendi konjonktürüne nazaran açıklamalar yapan bir kurum haline gelmiştir. TÜSİAD Türkiye’de ayda bir açıklama yapabilir, haftada bir açıklama yapabilir, bu sertlikte açıklamalar yapabilir. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ya da siyasi gündemin payangası, parametresi olmamalıdır. Gözaltına alınmaları yanlıştır, polis marifetiyle götürülmeleri yanlıştır. Tabirleri alındıktan sonra yurt dışı yasağı konulması yanlıştır. Fakat TÜSİAD’ın eylemsizliği, ilgisizliği, kayıtsızlığı, bu türlü senede bir iki sefer başını kumdan çıkartması, o da son derece yanlıştır” tabirlerini kullandı.
